17-19 KASIM 2017 tarihlerinde Karatavuk, Yenice, Hemşin, Açmabaşı ve Paralı köylerinde yaşayan Hemşinlileri ziyaret ettik. Ziyarete İstanbul ve Ankara da yaşayan 11 Hemşinli katıldı.
Katılanların arasında Hemşinlilerin tarihi ve dili araştırmacıları yanında Hemşinliler konusunda kurulmuş bulunan Sivil Toplum Kuruluşları Yöneticileri de bulunmaktaydı.
Gezinin düşünce olarak dile getirilmesi KALİF Dergisinin hazırlık aşamasında gündeme gelmiş ve zihinsel çalışması başlamıştır. Bu çalışmalar ve etkileşimler sonucunda gezinin amacı ve kapsamı ortaya çıkmıştır.
Bu etkinliğin amaçları: Doğu Karadeniz’deki Hemşin coğrafyasından değişik nedenlerle göç ederek Düzce ve Sakarya” da yerleşmiş Hemşinlileri tanımak, Hemşin kültürünün bu bölgedeki izlerini sürmek, Hopa Hemşinlileri
ile Rize Hemşinlileri arasında var olan tatlı çekişmeyi ortadan kaldırmak, Hemşinlilerin kökeni hakkında oluşturulmaya çalışılan bilgi kirliliğine karşı mücadele etmektir.
Hemşin Köyü girişi / Akçakoca/Düzce
Geleceğimizi şekillendirecek olan gençlerimizi; sürdürülen yıkıcı, bölücü propagandalar hakkında bilgilendirmek, karşı propaganda konusunda aydınlatmak ve köklerimiz hakkında doğru bilgilerle donatmak hedeflerimizden en önemli olanıdır.
Ziyareti düzenleyenlerin yanı sıra Düzce ve Sakarya bölümlerinde ilgili ve istekli gördüğümüz; Hemşin, Açmabaşı ve Paralı Muhtarlarına, Katılımı, ilgisi ve destekleri için Kocaali kaymakamına, Maddi ve manevi destekleri için; Kenan Kibar, Cemal Şahin ve Muhammet Teke’ ye, Düzce toplantısında ilgilerini esirgemeyen Aziziye Kalkınma Derneği yöneticisi Hasan Arslan’a, teşekkürlerimizi sunarız.
Karatavuktan bir kardeşimizin başına gelen üzücü olay nedeniyle aramızda göremediğimiz Muhtarımızın bu hadise ile ilgilendiğini düşünüyoruz. Neşet kardeşimize de acil şifalar diliyoruz.
Gezi DÜZCE ve SAKARYA’ da bulunan KARATAVUK, YENİCE, HEMŞİN, AÇMABAŞI ve PARALI köylerini kapsamaktadır.
17 KASIM 2017 İnceleme ve tanışma gezisinin 1. Günü; Saat 18.30
Bizim için eskiyi hatırlatan ve şimdi asfalt olan eski dekovil yolundaki AZİZİYE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ önünde bir aşağı bir yukarı devriye yapıyorum. Uzunca bir süredir üzerinde çalıştığımız; DÜZCE ve SAKARYA daki Hemşin köylerine inceleme ve tanışma gezisi biraz sonra başlayacak. Böyle bir etkinlik ilk kez yapılacak.
Geziye İSTANBUL ve ANKARA ‘da yaşayan Hemşinlilerden oluşan 10 kişilik bir heyet katılacak.
Gezinin maksadına ulaşması için yaz boyu hazırlık yaptık.
Dernek önünde devriye yaparken bunları düşünüyorum ve gezi esnasında ve devamında olabilecek aksaklıkları kafamda canlandırıyor ve misafirlere hissettirmeden bu aksaklıları nasıl giderebilirim diye düşünüyorum.
Gezimizin amacını bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Doğu ve Orta Karadeniz bölgesinde; yaklaşık 30 yılı aşkın bir süredir, kurmaca belgelere dayandırılan kara propaganda yolu ile bölücü faaliyetler sürdürülmektedir.
Bu faaliyetler birçok ülkenin desteğinde Rumlar ve Ermeniler tarafından yapılmaktadır.
Bilerek veya bilmeyerek değişik maksatlarla bu kara propagandanın etkisinde kalan ve onlarla birlikte hareket eden vatandaşlarımız da bulunmaktadır.
Bu bahsettiklerimiz legal görünümde dernek çatısı altında Laz ve Hemşinlilere yaklaşmakta ve Karadeniz insanının hoşgörü ve misafirperverliğinden de yararlanarak zararlı
fikirlerini yayma gayretlerine devam etmektedirler.
Son yıllarda bu faaliyetlerin hız kazandığını ve pervasızca yapılmaya başladığını gözlemlemekteyiz.
Hemşin bölgesindeki sivil toplum örgütleri pasif savunmayı bırakıp aktifleşerek kara propagandanın etkilerini boşa çıkarma hedefini gerçekleştirmek için çalışma kararı almışlardır.
Belki içinizden, Türk düşmanlarının ve değişik nedenlerle bilerek veya bilmeyerek onlarla işbirliği görüntüsü veren vatandaşlarımızın faaliyetlerini küçümseyenleriniz olabilir.
Ancak daha ileri tarih ile çocuk ve torunlarımızı düşündüğümüzde, tehlikenin ihmal edilemeyecek önemde olduğunu anlayabiliriz.
Savaşta tehdidin içimize girmeden uzakta etkisizleştirilmesi en az zarar verici bir yöntemdir. Gelecekteki tehlikeleri ortadan kaldırmakta ön almak maksadı ile gençleri bilgilendirmek, kalıcı ve sağlam yazılı deliller bırakarak yapılan propagandalara karşı onlara savunma imkânı vermek her Hemşinlinin görevidir.
Bu cümleden olarak Sayın Remzi Yılmaz’ın “BOZKIRIN ATLI GÖÇEBELERİ HEMŞİNLİLER” isimli kitabı şimdilik ihtiyacı karşılayacak içerikte ve genişliktedir.
Bu kitap uzun zamanı kapsayan ve bizzat yerinde incelemeleri barındıran bir eser olarak her Hemşinlinin okuyacağı ve müracaat kitabı olarak kullanacağı bir eserdir.
Yunus ALTUNKAYA’ nın ‘HEMŞİNCE ve TUR’ kitapları belgeye dayalı müracaat eserleridir.
Bu üç eser ve diğerlerini inceleyenler kara propagandaya karşı şimdilik kendilerini korumuş olacaklardır.
Çalışmalarımızın devamında bu konuya ilgi duyacak ve yeni bilimsel çalışmalar ortaya koyacak yeni bilim insanlarımızın olması en büyük isteğimizdir.
Bu düşünceler içerisinde iken misafirlerimiz geldiler.
Onları karşıladık ve AZİZİYE/DÜZCE mahallesindeki derneğimizde hemen sohbetimize koyulduk.
Düzce de toplu Fotoğraf çekimi
Bu buluşmanın ilk olması nedeniyle katılımın az olmasına rağmen güzel bir sohbet oldu.
Misafirlerimiz içerisinde bulunan özellikle Remzi YILMAZ, Yunus ALTUNKAYA, Metin GÜLTAN’ın anlatımları çok etkili oldu.
Bu arada diğer katılımcılar da tecrübe ve duygularını belirttiler.
Karşılıklı soru cevap ve anlatımlarla devam eden sohbetimiz Gezimize tulumu ile ayrı bir renk ve lezzet katan Hüseyin REYHAN kardeşimizin kısa, ama güzel bir tulum resitali ile son buldu.
Hüseyin Reyhan dan küçük bir dinleti
Bu bölümde Hemşinlilerin toplu olarak bulunduğu Aziziye Mahallesini tanıtmak istiyorum.
1950 - 60 lı yıllarda HEMŞİNLİ ve ÇERKES gibi KAFKAS kökenli vatandaşları barındıran ve yaklaşık 2000 nüfuslu bir köy olan AZİZİYE, sanayileşme nedeniyle göçlerin artması sonucu bu gün çok değişik yerlerden gelen yaklaşık 13-15000 nüfuslu bir mahalle olmuştur.
Köyün adı Günlü olarak değiştirilmiş fakat bu isim vatandaş tarafından benimsenmediği için yine eski isme dönülmüştür.
Önceki yıllarda fındık dışında tarıma dayalı işlerde çalışan Hemşinliler bu günlerde yazları fındık işinde çalışmakta kışları boş geçirmektedir.
Bu mahalledeki Hemşinlilerin çoğunluğu Hopa Ardala kökenlidir. Hopa’nın diğer köylerinden de yerleşim olmakla birlikte görece daha azdır.
Daha önceki yıllarda 12 ayını Karatavuk’da geçiren Hemşinliler zaman içinde çift yerleşimli bir hayat tarzına geçmiştir.
Mahalle Hemşinlilerinden devlet dairelerinde çalışanlar olmakla beraber sayıları azdır.
Bu husus okumaya gerekli önemin verilmemesinden kaynaklanmaktadır.
Gençlerde bu yöne doğru bir yöneliş olmakla beraber arzu edilen seviyede değildir.
Bu gün 18 KASIM 2017;
Bu günkü rotamız Karatavuk, Yenice ve Hemşin köyleri.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra, arabalarımıza binip yola koyuluyoruz.
Planımız Karatavuktan başlayıp sırasıyla Yenice ve Hemşin köylerini ziyaret etmek.
Bu üç köy; hem bulundukları yerlerin yakınlığı, hem yaşama şekilleri ve hem de örf, adet ve gelenekleri bakımından birbirine çok benzediğinden bir köy olarak da mütalaa edilebilir.
Aralarındaki tek fark belki de atalarının Hemşin coğrafyasının farklı köylerinden göç etmeleridir diyebiliriz.
Birde Yenice köyü sakinlerinin dil bilmemesini de buna ekleyebiliriz.
Bu köy sakinlerine Hemşince bilmemeleri nedeniyle ABOOTSİ (Bkz. İlerleyen sayfalar) denmektedir.
Köyler kendi içlerinde kökenleri bakımından bütünlük gösterirler.
Arazi alım satımı kendi aralarında yapılır. Dışarıya arazi satılmasına müsaade etmezler. Bu nedenle de bütün köy ahalisi bütün olarak Hemşinlidir.
Hatta yakın tarihlere kadar evlilikler de kendi içlerinde yapılmakta idi. Şimdilerde az da olsa dışarıdan evlilikler de yapılmaktadır.
Köyler Akçakoca’ ya 20, Düzce’ ye 50 Km. mesafededir.
Karatavuk Köyü bulunduğu arazi itibarıyla Atalarımızın göç ettiği HOPA/ARDALA coğrafyasına en çok benzeyen bölge.
Tahmin ederim ki bölgeye göç edenlerin buraya yerleşme nedenlerinden biri bu coğrafi benzerlik olabilir.
Feyzioğlu İbrahim, Paçaz Ömer ve Guçoğlu Süleyman bölgeye ilk yerleşenlerdir. Yani bir bakıma öncülerdir diyebiliriz.
Göç tarihini de yaklaşık 1860 olarak tarihlememiz mümkündür. Bu bölgeyi yeni gelenlere; o tarihlerde bölgenin sorumlusu Memiş Ağanın tahsis ettiği söylenir.
Bugün köyün Akçakoca tarafından girişinde Memiş Ağa deresi bulunmaktadır.
Karatavuk Köyü arazi genişliği ve hane sayısı bakımından üç köyün en büyüğüdür ve yaklaşık 400 hanedir. Kışın hane sayısı 10-15 olmaktadır.
Köyde geçim genellikle fındık tarımına dayanmaktadır. Ancak köyün büyük bölümü çift yerleşimli olarak yaşamaktadır. Yazları okul tatilinden sonra köye gelen aileler; Eylül ayından sonra Ağırlıklı olarak Düzce (Aziziye) olmak üzere Akçakoca, Cumayeri ve diğer yakın şehirlere gitmektedir.
Yakın zamana kadar (yaklaşık 35-40 yıl) kapalı bir tarım toplumu halinde yaşayan köy sakinleri okumaya ve diğer işlere pek fazla yönelmemişlerdir.
Köy yaklaşık 160 yıllık tarihinde, üst düzey devlet memuru olarak bir vali ve bir de Albay çıkarabilmiştir. Ancak son yıllarda okumaya karşı ilginin arttığı söylenebilir.
Çift yerleşimin ana nedeni miras nedeniyle hane başına düşen arazinin küçülmesi olmakla birlikte çocuk ve gençlerin okuma ihtiyacı da nedenlerden biridir.
Karatavuk köyü tepeleri
Bu kısa bilgiden sonra gezimize dönebiliriz.
Karatavuk köy meydanından sonra Doğu istikametinde dönerek Orman yolunu takiben Gordon sırtındaki yoldan Ayı yatağı mevkiinde misafirlerimize kuş bakışı olarak köyü tanıtıyorum.
Hava biraz puslu olsa da bu bölgeden köyün 3/4 lük kısmını görmek mümkün. Bulunduğumuz bölge geniş ve uzak panoramik görüş alanı veren bir yerdir ve rakım 640
m dir. Köy merkezinin rakımı ortalama 400 m. dir. Köyde bu ayda kimse kalmadığından sohbet imkânımız olmadı.
Oradan Yenice ye doğru yola çıkıyoruz.
İki köy arası çok yakın olduğu için çabucak Yenice’ ye ulaşıyoruz. Köyün meydanında bir kaç kişiyle karşılaşıyoruz. Muhtarı arıyoruz.
Herhalde bu ziyareti unutmuş olacak ki tarlaya gittiğini söylediler. Bu nedenle köy hakkında pek bilgi elde edemedik.
Bu köyün ataları Hemşin bölgesinden göç etmiştir. Yaklaşık 250 hanedir. Üç köy içerisinde bu köyde kışın da kalan hane sayısı daha fazladır. Çift yerleşimli hane sayısı azdır.
Yenice ile Hemşin köyü birbiri ile birleşmiştir.
Yenice Köyü Meydanı
Hemen akabinde Hemşin köyüne girdik ve Muhtar Ayhan KİBAR’ı evin önünde bizi bekler bulduk. Bizleri evin balkonuna davet etti.
Yerimizi aldıktan sonra hemen koyu bir sohbet başladı. Bu köyde de Karatavuk’ ta olduğu gibi kışın köyde kalan az olduğu için sadece muhtar ile sohbet imkânı bulduk.
Sohbetin arasında bir kişi daha geldi.
Muhtar bize Hemşinli yiyeceklerinden oluşan bir öğle yemeği ikram etti. Bu yemek için başta muhtar Ayhan Kibar olmak üzere zahmetleri için eşine ve annesine şükranlarımızı
sunarız. Yemek listesinde Abur (Perteci veya Pancar Ezmesi), Gağişoğ (Çarhala veya Pancar çorbası), Pancar dolması, Turşu kavurması, taze köy yoğurdu, mısır ekmeği ve mis gibi çay vardı.
Muhtar Ayhan KİBAR'ın evinde misafirlik
Sohbeti müteakip tarihi Hemşin camiine gittik.
Bu camiin cuma camisi olarak üç köy tarafından ortaklaşa yapıldığını biliyorum. 100 yılı aşkın bir tarihi var. Çivi kullanılmadan yapılmış bir örnek.
Muhtar Ayhan Kibar’ın gayretleriyle köy imkânları da kullanılarak restore edilmiş ve çevre düzenlemesi yapılmış. Bir de müzevari bir kuruluş var.
Eskiden kalan eşyalar ve aletler konmuş. Buranın hem düzenlenmesine ve hem de daha geliştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Camiin dış kapı girişinde ve mihrapta bulunan yazılar okunmaz hale gelmiş. Bu yazıların uzmanlar tarafından incelenmesi gerekmektedir.
1877 yılında Sultan Abdülreşat tarafından yaptırılan Hemşin Camisi
Sultan Abdülhamit tarafından "Din adamı yetiştirilsin" diye bölgeye
gönderilen Müderris Tahir Efendinin Cami alanındaki mezarı
Tarihi Hemşin camisi meydanında sohbet
Sohbetten sonra önce Cihan Kibar kardeşimizin babası Mehmet Kibar'ı Karatavuk köyündeki evinde ziyaret ettikten sonra Akçakoca'ya geri döndük.
Cihan Kibar'ın babası Mehmet Kibar ile beraber
Akçakoca'da bizi Kordon Büfede ağırladılar ve oradan otelimize geçtik.
19 KASIM 2017 inceleme gezisinin, üçüncü ve son günü.
Bu gün Kocaali ye bağlı Açmabaşı ve Karasu ya bağlı Paralı köylerini ziyaret edeceğiz.
Saat 1100 civarında Açmabaşı köyüne ulaştık. Muhtar ve köy sakinleri ile köy merkezinde buluştuk. Köy kahvesinde sohbete koyulduk.
Açmabaşı Köy Kahvesinde sohbet
1870-80 li yıllarda Hopa dan göç eden Karaibrahimoğlu Hacı Hafız önce Karatavuğa gelir. Çobanlık yaptığı ormanlık bölgede açma açmaya başlar.
Zaman içerisinde Hopa dan yeni göçler olur ve Açmabaşı köyü kurulur.
Hali hazırda köyde Makaroğlu, Tantoğlu, Akboğlu, Sarhoşoğlu, Karaibrahimoğlu, Çakaloğlu, Beşiroğlu, Gedikoğlu, Topaloğlu, Musluoğlu, Mollaoğlu, Kıtsıroğlu, Karabacakoğlu, Mahmudoğlu, Feyzioğlu, Bereketoğlu sülaleleri bulunmaktadır.
Köyün gençlerinin diğer köylerde de olduğu gibi fındık işine pek meraklı olmadıklarını öğrendik.
Kışın köyü terk edenler Kocaali ağırlıklı olmak üzere civar ilçe ve illerde oturuyorlarmış. Yazın 100 hane olan köyde, kışın 30 hane kalıyor. Köydeki ilköğretim okulu, çevredeki köy öğrencilerinin de okuduğu bir bölge okulu gibi. Köydeki FKB ambarları kurumun işlevsiz oluşundan atıl halde duruyor. Resmi tescilli bir tarihi ev var.
Çivisiz ahşap olarak inşa edilmiş. Köyün yıllık fındık üretimi yaklaşık 800 ton civarında.
Açmaşı Köy kahvesi kapısı
Bir buçuk saatlik bir sohbet sonunda köyün şehidi Mehmet Sarının mezarını ziyaret ettik dua okuduk ve köyden ayrıldık.
Açmabaşı Köyü şehitliği
Kocaali de Hemşinli yemeklerinden oluşan öğle yemeğini yedik. Kocaali Kaymakamının da yemeğe iştirak etmesi bizleri onurlandırdı.
Kendilerine şükranlarımızı sunarız.
Kocaali de Yemek
Yemek sonrası tulum eşliğinde horon oynandı.
Kocaali de Horon
Horonun bitimiyle Paralı köyüne doğru yola çıktık.Paralı köyü Karasu ilçesine yaklaşık 25 Km. uzaklıkta Karasu - Sakarya yolundan 10 km ilerlemeyi müteakip doğuya doğru ana yola 10 km mesafede. Köye vardığımızda köy sakinlerini köy kahvesinde bekler bulduk. Vakit kaybetmeden koyu bir sohbet başladı.
Karasu Paralı Köyü
Paralı köyü Hemşin bölgesinden göç edip bu bölgeye yerleşenlerin torunları. Hemşince bilmiyorlar.
(Abootsi ) Köy sakinlerinin bu geziye karşı ilgili olduklarını gördük.
Karasu Paralı köyü
Sonuç olarak ziyaretlerimizin ilgi ve alaka ile karşılandığını gördük. Bu tür ziyaretlerin daha sık ve daha uygun zamanlarda yapılması yönünde genel bir kanaat oluştu.
Dışarıda olan Hemşinlilerin bir organizasyonla Hemşin coğrafyasını ziyareti gündeme getirildi.
Tüm Türkiye Hemşinlilerin bir araya gelebileceği merkezi bir yerde ve uygun bir zamanda bir HEMŞİNLİLER pikniği yapılması fikri kabul gördü. Kocaali Kaymakamının destek
sözü verdiği Hemşin belgeseli konusunun ele alınması için çalışma yapılması düşüncesi oluşturuldu. Düzce ve Sakarya’ daki Hemşin köylerinde; köyün tarihi, kültürü, şehitleri gibi konularda ziyaretçileri bilgilendirecek müze tesis edilmesinin geçmişle günümüz arasında bağ kurulması açısından yararlı olabileceği fikri oluştu.
Not: Abootsi bölgede dil bilmeyen Hemşinliler için kullanılan bir tabirdir ve açılımı Fındıklı Abu deresi tarafından gelmişler gibi bir manaya gelmektedir.
Dil bilenler de kendi içlerinde ikiye ayrılmaktalar Higoetsi ve Ardaletsi. Higoetsi Higoba tarafından gelenleri, Ardaletsi de Ardala tarafından gelenleri ima etmektedir.
Kaynak: Kalif Dergisi 2- Sayfa 6